Ethem Baran – Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor

“Ancak deliler ve yazarlar görmek istediklerini görürler.” s78

Ethem Baran’ın yeni öykü kitabı Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor, raflardaki yerini aldı.

Dönüşsüz Yolculuklar kitabı ile 2005 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne, Döngel Dünya ile 66. Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülen Ethem Baran’ın öykü dünyası, aslında hepimizin dünyası. Eserlerinde dile çok özen gösteren Baran, “Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor”da şiirselliğini sürdürmüş. Kurduğu mekân ve karakterlerin sahiciliği öykülerin hemen yanı başımızda akmasını sağlıyor. 

Dili ve kurmacasıyla okuru bir yere ulaştırmaya çalışmayan kaygısızlığı öykülerde özellikle dikkatimi çekti. Bir düşünceyi zerk etmeye çalışmayan, yönlendirmeyen bu yapı yazarın sıcak dilini pekiştiriyor. Yerinde durmayan bir sese sahip. Bu ses, anın ihtiyacını karşılamaktan öte giderek zamanı bütünüyle kaplıyor, söz genişliyor.

“Yosun yeşili bir ışık dolandı Nüket’in gözlerinde. Işık dolandı gözlerinde, gözleri dolandı Supi’nin yüzünde. Işık dolandı, yeşil dolandı, kabaran bir damla dolandı. Supi tuhaf tuhaf baktı yeşile, ışığa, damlaya. Gözleri de onlarla birlikte dolandı.” s. 69

Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor, iki bölüm öykülerinden oluşuyor. İlk bölümün iki öyküsü Furkan ve Nisa, tek bir öykü de sayılabilir. Birbirleriyle bağlantıları olan öyküler Furkan ve Nisa’nın anlatımlarıyla geniş bir çerçeveye oturuyor.

“Babam benim için bitmiş gibi görünen ama aslında yarım bir resimdir.” s.50

İki karakterin birbirleriyle görünenin ötesinde güçlü bağlantıları var. İki karakter üzerinde de olumsuz bir baba etkisinin varlığından söz edebiliriz. Buradaki olumsuz baba figürleri Furkan ve Nisa’nın kendi arayışlarının da en büyük unsuru haline getiriliyor. Arayış bir yerde babayla başlıyor.

Furkan “Annemin ve babam olacak pislik herifin dilinden kurtulmalıyım” (s.16) derken, Nisa, “Mert öyle derdi. Annesini, babasını özlermiş. İnsan babasını özler mi? Ne güzel kurtulmuşsun adamdan, daha ne istiyorsun?” (s.49) ifadeleriyle babayı hayatın yüklerinden olarak tanımlıyor. Bu ortaklık her iki karakterinde savrulma nedenlerinden biri gibi görünüyor.

Özellikle Furkan karakterini pekiştiren dijital çağ tiplemesi onu biraz daha benimsememizi sağlıyor. Ethem Baran’ın burada Sagopa Kajmer’den sözler, Counter-Strike, Pubg gibi oyunları ve dilini ustalıkla kullanması karakterin zihinde kolaylıkla canlandırılmasını sağlıyor. Gerçekle düşsel izdüşümün kesişmesini sağlıyor.

“Biz bu hayatta, bu ülkede, bu ülkenin başkentinin kıyıcığında bile akıllı ve becerikli olamadık, hayatta kalamadık ama ölmedik de. Oyunda da ölüyoruz ama ölmüyoruz. Her gün aynı ölümü defalarca yaşıyoruz.” s. 23

Baran, bir söyleşisinde öyküde kullanacağı bir bitki türünün ismi için yaptığı uzun araştırmadan bahsetmişti. Bu tür detaylara verdiği önem ve okura göstermiş olduğu saygı Ethem Baran’ın edebiyatta önemli bir yer tutmasını sağlıyor.

Kitabın ikinci bölümünde ise altı kısa öykü bulunuyor. Bay WC Sıcak Duş Emanet Alınır ve Yedi Kaleminen Yazı Yazarım isimli öykülerin anlatıcıları yazar, yazmaya çalışan kişiler. Bu öyküler yazma tecrübesinin dile geldiğini, ilk yazma ve yayımlanma heyecanını tüm coşkusuyla hala yaşadığını hissettiriyor.

“Dergilerde öykülerim yayımlanıyor anne. Kimseye söyleyemiyorum. Söylersem yazdıklarım silinecek, sahip olduğum her şey elimden gidecek, beni ben yapan sırlarım ortalığa dökülecek sanıyorum.” s. 71

Bütün olarak keyif veren öyküler içerisinde bir seçim yapmak hayli zor. Her Yaz isimli öykünün duygu derinliği, umudun ve hayal kırıklığının naif anlatımı beni etkiledi. Anlatımdaki iki anlatıcılı yapısı, okumayı kesmediği gibi tersine öyküyü akıcı hale getiriyor. Tanrı anlatıcı olay akışını fazla kesmeden anlatırken ana karakter, bu akışı derinleştiriyor.

Son olarak Baran’ın resimlerinden bahsedelim. Sosyal medya hesaplarından gıptayla takip ettiğim karakalem çizimlerinden sonra, kitabın iki bölüm başına çizimleri çok yakışmış.

Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor ve Ethem Baran edebiyatı üzerine konuşacak çok şey olacak. Henüz okumamış olan dostlarımıza öneriyorum. Okuyalım, konuşalım, tartışalım.

Sevgiyle…

Künye: Ethem Baran
Güzelliğini Gördükçe Ağlayasım Geliyor
İletişim Yayınları
Temmuz 2021
öykü, 107 s.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.